22.6.09

Heyyy

Gecenin bu saatinde tekrar ben. Annemi "Sınavdan sonra istediğin kadar otur karışmayacağım." sözlerine pişman etmek istercesine (ki daha 1 hafta geçmiş bulunmasına rağmen olmaya başladı) blog alemini kirletiyorum.

Az önce Caner'in blog unu okuyup tüketmiş bulundum ve çok hoşuma gitti bu birşeyler karalama olayı, bu bitince Diren'in blog a geçiş yapma ihtimalim var, ama belki de yoktur çünkü Diren sağolsun hiç boş durmamış. Girmeye korkuyorum blog una denebilir :)

Şimdiye kadar okuduğum sınırlı sayıda blog yazısından sonra (Caner'in güzide yazıları ve Diren'in birkaç tane okumuş bulunduğum yazısı) bu blog dünyasının iç dökme maksadıyla oluşturulmuş olduğuna karar verdim. Belki çok dar görüşlü olabilirim ama ben halimden memnunum, merak edenlere duyurulur :)

Madem girdim yazıyorum size neden burada bulunduğumu açıklayayım. Çünkü yaklaşık yarm saat kadar önce yeni indirdiğim oyunu partlarından çıkarttıktan sonra partları silme gafletinde bulundum. Şimi bunun burda bulunmamla ne alakası var? Çünkü usta ben(!) partlarla birlikte partlardan çıkartmış olduğum dosyayı da sildim. Haliyle 3.47 gb lık oyun tekrar inerken zaman geçirmek mecburiyetindeyim. Ama korkmayın bu blog benim için kullanıp atacağım bir mendilden fazlası olacak gibi görünüyor. Sebepsiz bir sevgiyle 3 saatlik olan bloguma bağlanmış bulunmaktayım.

Caner'i okurken demin dedim ki kendi kendime maşallah iyi uzatmış (her ne kadar çok uzun sayılmasa da), fark ettim de uzatmak o kadar da zor değilmiş. Bir yandan kitlesel iletişim kaynağı olan msn de konuşurken dahi gayet güzel yazılar uzayıp gidebiliyormuş :)

Hazır başlamışken şu sınavla ilgili yorumlarımı ve sınav sonrası 1 haftamı da anlatıp bitireyim bari. Yoksa yazının bi amacı, ana teması ya da her ne denirse ondanı olmayacak işte. Öncelikle sınav konusu:

Yine Caner'in blog dan elde ettiğim bilgilere göre geçen hafta Pazar günü 9.30 sularında yaklaşık 1.450.000 öğrenci olarak adı ÖSS olan malum sınava girmiş bulunmaktayız. Acısıyla tatlısıyla koca bir yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçip gitti (çok klasik konuşuyorum biliyorum ama yaşanmadan anlanmayan bi meret şu salak sınav). Her neyse, çok şükür atlattık. ODTÜ'ye girmem imkansız gibi görünmekle beraber 2. tercihim olan Hacettepe Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümüne puanım yetecek gibi gelmekte. Hayırlısıyla çoğumuzun (herkes kazanamayacak kabul edin işte) istediği adam akıllı yerlere gireriz inşallah...

Gelelim 2. konuya. Sınav sonrası 1 hafta:

Yaşasıınnn!!! Nidalarıyla çıkılmış bi sınav ardından (ki o nidayı atmadım, sadece içimde yaşadım ama olsun) koca 1 hafta geride kaldı ve ben bu haftada bilgisayarımla kopmuş olan bağlarımızı tekrar birleştirme imkanı buldum. Artık daha çok seviyoruz birbirimizi. Hatta Gökhan(L)Bilgisayarı demek istiyorum... O derece artık. Ayrıca hiçbir rahatsızlık duymadan arkadaşlarla gezip tozmanın, telefonu elinden bırakmamanın tadına tekrar vardım. En güzellerinden biri de (sıcak şehirlerde bulunanlardan özür dilerim) yağmurda hasta olma korkusu olmadan yürümek oldu benim için. Artık kimse bana "Sınava son birkaç hafta kalmış, dikkat et kendine üşütme sınav öncesi." diyemiyor ve ben bunun tadını çıkartıyorum. Erzurum'un yaz gelmeyen havası sağolsun tekrar hatırlattı bunu bana :)

Sanırım artık bu uzun ve benim bile bu kadar uzamasını beklemediğim yazının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bıkmadan okuyabilmiş olan okuyucularıma (ilk blogumu zorla linkini attığım Hilal'den başkasının okuduğunu sanmasam da, hatta bu da öyle olacakmış gibi bir hissim var) teşekkür ederim. İyi geceler millet. Gece daha yeni başlıyor :D

1 yorum:

dzgndrtyzl dedi ki...

yazıda ismimin bu kadar çok geçmesi gülümsetmedi değil vallahi. :)

başarılarının devamını dilerim. gözüm üstünde. :P