17.2.10

yurttan nağmeler/12

selam genç yaşlı tüm okuyucular. okuluma yurduma döndüm, kaç gündür sizlere yazı yazasım vardı da erteliyordum. bugün de ertelenmiş hali bu zaten, yapacak bişey bulamadım yazıyorum gibi bi olay

neyse arkadaş yurdu özlemişim yarı resmen yahu. çok ilginç bir şey, insan evinden sonra neden ister ki yurtta kalmak? yurt bahane ortam şehane, uuu :p geldim özlemişim buraları, yeni sınıfımla tanıştım. hoş gibiler, hocamız da iyi gibi görünüyor. ancak Sema Hoca ya her daim saygılar...

işin garibi bugün kitapta "erkekler ve bayanlar arasındaki iletişim problemleri" diye konu var diye hoca gitti bizi ayırdı erkekler kızlar olarak. sınıfta düşman olduk nerdeyse kanlı bıçaklı. yarına unutsalar bari. ne oldu demiştim?

bir de size guitar hero demem lazım. daha önce öve öve bitirememiş olsam da. bizim oyun salonumuza 3 adet gelmiş kendisinden. çok zevkli arkadaşlar. geçin başına çalın söyleyin. bayağı zevkli hani. bugün guitar hero ya diye çarşıya çıkıp kendimi kızılayda buldum, oyun da oynayamadık ama yeni insanlarla tanışmış oldum. beni okumaya başlarlar da eski yazılarımı okurlar ise bu selamımı da görmüş olurlar buralardan

haaağ, 2 de kalan son arkadaşların hepsi benim yurda aynı odaya çıktı. şansa bak sen müdürün yaptığı ufak ufak ayaklara rağmen ben de taşındım yanlarına. bizim binayı görüyor yeni odamın penceresi..

sizlere son olarak 14 şubatta aldığım bir adet kartı paylaşacağım. kendisi Anadolu Jet (bir THY markasıdır) tarafından verilen sevgililer günü kartı ve çikolatasıdır. o çikolatanın şekli kalp olmalıydı aslen ama eridi tabi ben resmini çekene kadar yurda getirip. neyse buyrun yiyin:



gününüz geceniz hoş olsun, baş baş...

12.2.10

oyun çılgınlığı

ne kadar çılgın bir insan oldum ben yahu, kaçıncı çılgınlıklı yazım bu bilmiyorum ama oldu sanki epey, heheh

neyse, çıldırdım arkadaşlar. boş zaman deli etti beni. ne oynasam ne oynasam şeklinde dönüp dolaşıyorum. zaten bioshock 2 oynuyorum da sindire sindire zevkini alarak oynuyorum. yoksa modern warfare lerdeki gibi çat diye biter falan, gerek yok hiç.

onun dışında zaten facebook sağolsun oyun ve video sitesine döndü. oranın oyunlarında vakit öldürüyorum biraz da. en sık oynadığım texas hold'em poker. bi kaybedip bi çıkmasam tam olacak sevgili okur. şans gönder bana, bişey yap. olmadı oyuna giripte belli bi chip miktarına ulaşıp bıraktıysanız, chiplerinizi bana yönlendirseniz de olur. hadi okur, aslansın sen, yaparsın sen...

bi de bejeweled blitz oynuyorum. kendi listemde 3 haftadır birinci sıradayım, ama kendimle yarışmadan edemiyorum. elmasları birleştirip şangır şangır patlatıyorsunuz falan, zevkli. hem gelin bana rakip olun. kendimle yarışınca sıkılıyorum :p

sonraa scarab solarite var, farklı bi çeşit fal kendisi. girin görün valla özetlemesi güç bişey, uğraşamayacağım şimdi onunla

son olarak ta bouncing balls var. o da eski klasik oyunlardan, top üstüne top atıyorsun falan filan. ama orda bi türlü rekor kıramadım. azimliyim ama olmuyor. hayırlısı diyorum.

başka önerileriniz olursa beklerim arkadaşlar. aynı oyunlar sıkmasın. hem siz de girin nasibinizi alın o oyunlardan, gençken yapılacak 101. şey diye başlayıp devam ediyor onlar sırayla ;)

bir de şu paylaşım çılgınlığı var okurum. değinmeden edemem. o çılgınlığa henüz sarmadım ben çok şükür de geçen gün baktım, bir adet arkadaşım 3 er 5 er dk lık bi dünya klibi 1(bir)er dk arayla paylaştı. yavaş ol diyecektim de baktım hızını alamamış görmez beni falan bıraktım öyle. biraz sakin olalım arkadaşlar. izlemeden paylaşmayalım en azından, ayıp ama...

bu gecelik bu kadar benden, yurduma dönünce farklı olaylar falan olur anlatırım yine. hadi baş baş...

9.2.10

I am a big daddy!

evet sevgili okur bugün kendi sınırlarımı aşmaya karar verdim elimden geldiğince. sizlere bir adet inceleme sunacağım. aslında sunacağım şey ne tam olarak bir inceleme ne de ön inceleme, zira ikisi için de şartları sağlamıyor :) neyse bakalım konumuz uzun zamandır beklediğim oyun "Bioshock 2" bu yazı bioshock oynamamış olanlar için fazlasıyla garip gelebilir, kendimce yaptığım bir inceleme ve hayranlık ürünü bir yazıdır...

neyse oyun raflarda yer aldıktan yaklaşık 1 saat sonra falan muhtemelen internete de düşmüş olacak ki oyun şu anda elimin altında mevcut, az biraz oynadım gelip sizlere oyunun mükemmelliklerinden bahsedeyim istedim.

hikayeye bi kadının kafamıza zorla sıktırmasını gösteren bi introyla başlıyoruz, ardından nasıl başarmışsak 10 yıl sonra uyanıyoruz. biz bu oyunda şu minik kızkardeşleri korumakla görevli big daddy adlı robotlardanız. ancak şöyle bir özelliğimiz var ki rapture da üretilmiş ilk prototipiz ve diğer big daddy lerin aksine kendi kendimize düşünme ve plasmid kullanma gibi ayrıcalıklarımız var. düşünün şenliği artık

geçen oyunda en büyük düşmanlarımız big daddylerdi, hala daha da big daddylerle savaşmak zorunda olduğumuz yerler var, onların evlatlıklarını evlatlık alarak adam topluyoruz falan filan. ancak bu oyundaki en büyük düşmanımız big sister. okuduğum birkaç yere göre evrim geçirmiş bir little sister mış aslında kendisi. oyunda bir tane var o mu düşman yoksa birden fazla mı gelecek hiçbir fikrim yok ne yazık ki. ancak kendisinin fazlasıyla atik olması bayağı zorlu bir düşmana çeviriyor onu

oyundaki en büyük avantajlarımızdan bir tanesi yakın dövüşte fazlasıyla güçlü olan drill'e sahip olmamız. gömüyoruz ölüyorlar, o derece. aynı zamanda geçen oyundakinin aksine plasmid ve silah arasında geçiş yapmak yerine aynı anda hem plasmid hem silah kullanabiliyoruz. birinci oyunda insandık o kadar zeki değildik siz düşünün artık. eve bittiğinde varsa eve hypo yu beklemeden kendi kendine kullanmakta avantajlı bir durum olmuş. ayrıca izlediğim birkaç ön inceleme videosuna göre de plasmidleri bir arada kullanabilmek gibi bir özellikte var ama henüz çözemedim onu. alet hackleme tarzı olayları da farklı bir boyuta taşımışlar, uzaktan hackleme gibi bir seçeneğimiz mevcut


sanki geçen oyun bizi grafikleriyle yeterince büyülememiş, su efektini harika kullandıkları yetmemiş gibi, bu oyunda bizi o mükemmel okyanus atmosferinin içine de sokmuşlar sevgili okur. tepemden geçen balıkların gölgeleri beni mutlu ederdi bioshock ta ancak bioshock 2 de bizzat balıkların dibinizden geçmesi, bir köpekbalığının "zınk" efektiyle önünüzden geçip gitmesi mutlu etmiyor değil oyuncuyu. hatta buyrun size direkt olarak oyun sırasında alınmış bir adet ss:


e artık daha birşey demeye ihtiyaç duymuyorum. fps sever, hatta fantastik fps mükemmel olur derseniz, de hadi buyrun. oynamadıysanız önce bioshock ardından bioshock 2 oynayın derim

başka yazılarda görüşmek dileğiyle, baş baş...

dipnot: oyunların hikayeleri şimdiye kadar göründüğü kadarıyla pek bağlantılı görünmüyor ama emin olamamaktayım

7.2.10

Boşluk/3

evet okur, gecenin bu vaktinde galeyana geldim yazı yazmak için. ilgincim bence de

öncelikli konu olarak sizlerden birşey istiyorum. bu aralar böyle eğlenceli hoş müzikler dinleyesim var ama rock değil. rock olsa da sert değil. böyle hoş şeyler işte anlayın. dinleyip dinleyip mutlu olayım gibi. bekliyorum tavsiyelerinizi

fark ettim de şu facebook denen yaratık bizim (gerçekçi olun şimdi yazılarımı okuyanların %99.9 u facebook hesabına sahip) hayatımızı yiyip bitiriyor. boş zamanımın %80 i facebookta geçiyor neredeyse. poker oynuyorum bejeweled blitz oynuyorum. ilginç oyunlar. sardıkça sarıyor. bırakın lan yakamı. hep Mark'ın suçu bunlar!!

evimi %1000 özlemiş olmama rağmen ilginçtir yurdu özledim arkadaş. ilginç midir ya da biri bişey desin kendimi garip hissetmeyeyim. ikinci dönem olsun bahar olsun istiyorum. şenlikler konserler bekleyin az kaldı

yurt demişken, ah ulan kaçırdım şu kış kampını sas'ın ya benden pişmanı yok. tamam ailemle daha çok vakit geçirdim, hatta gittim bi de ekstradan Erzurum'daki arkadaşları gördüm gayette mutluyum tabi ki ama sas insanları kamp resimlerini internete yükleyince ben yine sık sık "ah Gökhan aaah" derken buldum kendimi

bu sefer hayli kısa bi yazı oldu, zaten birden yazasım geldi de yazdım dediğim gibi. madem öyle sizlere birkaç adet şarkı tavsiye edeyim de öyle gideyim. kuzen sayesinde edindim çoğunu:

Pink - Sober
Pink - Funhouse
Gogol Bordello - Dub The Frequencies Of Love
Katerine - Ayo Technology (her söyleyen güzel söylemiş nerdeyse bu şarkıyı ya neyse)
Keane - Somewhere Only We Know (çat diye favorim oldu şu anda bu şarkı)
Lady Gaga - Poker Face (dinlemeyen kalmamıştır herhalde ya olsun)

şu başlarda bahsettiğim hoş şarkılar bunlar gibi olsa mükemmel olur hani, şimdiden teşekkürler ciddiye alıp tavsiye verenler :)

haa bi de Candan Erçetin - Bahar ne tatlı söylemişsin, ne güzel şarkı o öyle.

düzgün bi konu bulup adam gibi bi yazı yazana ( ya da tekrar estiripte kısa bi yazı yazana ) kadar baş baş...

kendime not: boşluğu da bildiğin seri yaptın ya hadi hayırlısı..

1.2.10

tatil içinde tatile çıkmak

evet sevgili okur. bunu yapacağım. yaparım bunu ben. (birisine aitti o ikisinden birisi, her kim ise selamlar olsun ona) duyar gibiyim sanki "yeter be insan. okurken bi dünya gezdiğin yetmiyor muydu daha nereye gidiyorsun?" şeklinde serzenişler. ki bunu yapanların bir kısmı üst sınıflardan hatta ailemden insanlar. "ben görürüm seni seneye keh keh" şeklinde bi tehditlerle karşı karşıyayım.

neyse işin özü yarın Erzurum yolcusuyum. çok çok görmek istediğim 5 adet insanla konuştum, onun dışında çok çok beni görmek isteyen varsa Erzurum okuyucularımdan (ya da Erzurum okuyucum varsa mı demeliydim?) telefonumu biliyorlardır muhtemelen.

tatilimden biraz bahsedesim var sizlere. bilindiği üzere evime yeni gelmiş bulunmaktayım. sarıldık koklaştık özlemlerimizi giderdik ailemle. yatağımla da yaptım aynısını. doya doya uyuduk beraber. artık kaçıncı yılları olduğunu bilmediğim canım ayıcıklı nevresimlerimle hasret giderdik.

buraya gelirken ayağıma postallarımı bi güzel geçirdim hava kötüdür diye. tabi postalların burunları demirden olduğundan, daha önce de bahsettiğim havaalanlarındaki usta(!) güvenlik önlemleri üzerimdeki diğer her metali çıkartmış olmama rağmen bağıra çağıra bi de üstümü şu diğer aletle arasınlar diye beni yolladı iki sefer. ha bir de bunu anlamam bak. havaalanına girerken beni siz taramadınız mı? arada free shoplarda falan silah bomba cinsi şeyler mi satılıyor? onlardan alıp geçecek değilim ya uçağa. neyse yine kızdım bak. neyse bindik geçtik. koridor tarafında olup uçakta yanımda da bi bayan vardı. cam kenarını da boş görünce kadın sanırım benden korkmuş olacak ki "ben şuraya geçsem daha iyi olur sanırım" diyerekten kendi kendine gitti oraya oturdu. bunu sesli söylemesinin sebebi nedir henüz çözebilmiş değilim. sonunda bitti ya o yol ona da şükür.

dünde kayağa gittik. cins bi insan modeliyle daha karşılaştım demesem olmaz onu sizlere. tamam kaymayı unutmuşum bunu fark ettim önce. bunu itiraf etmem gerek. az birşey kayıp bıraktım sonrasında da. son kaydığımda yolun sağ tarafına sapıp istemsiz olarak bi kızı yere yığdım. haliyle ben de yığıldım. neyse yardım ettim falan fistan. annesi çıktı kızın "nası başardın ki sen onu yapmayı?" diye çemkirerekten. neyse dedim sakin ol Gökhan. bilerek gidip kaza mı yapar lan insanlar? cins insan. aşırı korumacı çirkef anne modeli seni. ayıp ama..

Caner bu paragraf sana armağanım ola:

sevgili okur bu tatilimin ilk haftasını Caner pek bi renklendirdi. beni üşengeçliğimden kurtardı. "la oğlum modern warfare 2 çok manyak olmuş bak oyna onu mutlaka" dedi. daha önce bunu defalarca duymama rağmen şimdiye kadar Caner'den aldığım hiçbir oyun tavsiyesinde pişman olmadığımdan yine dinledim onu. oynadım bitirdim. yok arkadaş bu adamla oyun zevklerimiz nasıl uyuşuyor bi anlayamadım gitti. saygılar sunuyorum sana. ayakta alkışlıyorum seni. ayrıca modern warfare ler bağlantılıymış onu bilmiyordum öğrenmiş oldum. bu sebepten sonra da 1 i bitirdim. ondan da pişman değilim. sırada 9 şubatta çıkacak olan bioshock 2 var. o zamana kadar da herhalde cod 2 yi de oynarım gibime geliyor. bioshock u da Caner'den almıştım bak okur. oyun kıtlığındaysanız Caner'den tavsiye alınız benim diyeceğim budur.

son olarak bir de burdan Flashforward yapımcılarına sesleniyorum. mart çok geç ağbi, nolur şu diziyi erken başlatın aağbi...

hadi şimdilik kaçtım ben. dönerim sonra bi ara ;)

dipnot: şu assassin's creed 2 de pc ye çıksa artık keşke dimi ama?